Üçüncü sayımıza girerken dünya da çehresini yavaş yavaş
değiştiriyor. Dünya bu, bugüne kadar hep değiştirdi çehresini, değiştirecek de…
Asıl olan dünyadakilerin değişmesi ve hangi yöne değiştikleridir. Kundak hakikatten uzak ve
sanal bir dünyaya karşı acısı ve tatlısıyla gerçek bir dünya arzulayanların
uğrağı olma yolunda adım adım ilerliyor.
Bu ay Abdurrahman Çiçek’in
“Anne Kalbi” isimli hikâyesi var dergimizde. Mayıs ayında kutlanan Anneler Günü
vesilesiyle biz de bu hikâyeyi tüm anaların yüreğine ithaf ediyoruz. Bir diğer
hikâyecimiz de Mesut Özdemir; “Yalnızlık Limanları” isimli
hikâyesiyle yalnız yaşayan bir gencin ruh dünyasına eğiliyor.
Yeşim Köse, “Saat On
İki Ser-Vapuru” isimli yazısıyla bizimle bu ay. Vapura yetişmelere benzetmiş
servise son anda yetişmeyi. Gönül Yiğit,
“Farkındalığın Arafı” yazısıyla hayal ile gerçeği sorguluyor biraz; biraz
şüphe, biraz umut… Araf insanlarında da bu böyle değil mi? Mehtap Gümüş’ün, “Gözleri Uzaklara Dalan Birinin Yakınlardaki
Hikâyesi” isimli yazısı bir sosyal paylaşım sitesinde geçen bir sözden mülhem kaleme alınmış. Abdülhamit Şipleme “Mandater Letafet”
ile yozlaşan dünyamıza kızıyor. Rahat batıyor demiş yazısında. Aslında rahatın
batması gerçek insan algısına işaret, herkesin antenleri kapalıyken antenleri
açabilmek marifet... Geçen ay Abdülhamit’in Yitik Bir Dost’a şiirinin kutlu
doğum haftası vesilesiyle Hz. Peygamber’e yazıldığını düşünmüştük. Yanılmışız,
bunu da buradan bildirelim bilvesile. Nuray
Şahin’in “Solmayan Bir Rengin Var Akdeniz” isimli yazısı denize ve
Akdeniz’e bir şairin sevgisini terennüm ediyor. Yunus Yiğit’in “Kıbrıs”, Hakan
Mutlu’nun “Rüzgârın Kerâmetleri” ve Merve
Çınar’ın “Ben’e Başkaldırış, Hakkımda’yı Reddediş, O’nda Kayboluş” isimli
yazıları bu ayın diğer yazıları.
Gülay Fındık “Şibumi” isimli kitabı incelerken; Zeynep Ürün doğumu ve vefatının yıldönümü vesilesiyle “Üstâd: Necip
Fazıl Kısakürek”i vitrinimize taşıyor. Biz de sokağa “Necip Fazıl denilince
aklınıza ilk ne geliyor?’’ diye sorduk. Ömer
Salih Şipleme’nin “Muhabbet”i diğer sayılarda olduğu gibi bu ay da devam
ediyor.
Bu ayın şairleri Enes
Gündoğdu, Recep Yılmaz ve Abdulhâlik Aker. Recep Yılmaz’ın
Karma/şa isimli şiiri karma bir dünyayı dışardan dikizlememizi sağlıyor. Dünya
ne kadar da karma/şık, girmek isteyen var mı?
Bu ayda derledik, topladık Kundak’ı böyle sarmaladık. Bileğimizden gelen budur. Bunlar
yüreğinize ulaşırsa ne âlâ, ulaşmazsa da can sağlığı; ne diyelim?
Edebiyat ve şiirin gönlünüzden
eksik olmaması dileğiyle haziranda görüşünceye dek iyi okumalar…
Abdulhâlik AKER