6 Nisan 2013 Cumartesi

İkinci yılında Kundak!


Kundak yeni yılına "yeni"leriyle merhaba dedi. Yeni olmayan, daha doğrusu hiç eskimeyen tek eşyaları ise gönüllerindeki inanç ve iman ile ruhlarındaki heyecan.

Buyrun yeni sayının editöryası:

Tarih yazının icadıyla başlar. Yazının icadı ise kalemle...
O günden bugüne kalem bizlerin vazgeçilmezi,
dünü, bugünüdür hatta yarını da olacaktır.

Kalem; yazmaya vasıta olan her şey. M. Bedrettin Yazır,
“Aletsiz yazı yazılamadığına göre kendisi ile yazı yazılabilen
her alete kalem demek doğrudur. Tırnakla yazılan
bir yazının kalemi tırnak olduğu gibi iğne ile delerek veya
fırça ile sürerek, hendese aletleri ile çizerek, hakk aletleri
ile kazıyarak, marangoz aletleri ile oyarak... vücuda getirilmiş
yazılarda, ismi yukarıda geçen aletler -yazmaya vasıta
olmaları hasebiyle- bu tarife girerler.” der. O halde kalem
bizlerin vazgeçilmezi. Nasıl ki bir yiğit at sırtında yiğittir,
bizlerinde yiğitliği kalemin ucundan geçmekte...

Kelam ise Allah’a mahsustur. O kelam eder, insandaki ise
ancak “laf ”tır. Bizler O’nun kelamını anlamakla, anlatmakla
mükellefiz. “En güzel” arayışı içerisindeki insanoğlunun
bulabileceği en güzellerden: Kelam.

Her şeyden önce kelam vardır düsturu... Mirzabeyoğlu
“Kelam en büyük mucizedir. Bir kelime alırsın, bütün bir
dünyaya şamildir o kelime. Her şeyi o tek kelimeyle açarsın,
görürsün.” der. Ol dedi ve olduysa bizlerde bu ihtara
uyup elimizden geleni yapmalıyız, yapacağız. Bunun için
burdayız. Yalnız O’nun için...
Kundak... Kalem ve Kelam Dergisi... Bizlerin O’nun kelamını
kalemimizle ve ‘laf ’ımızla, anladığımız kadarı ile
anlatmaktan başka gayesi yoktur. O’nun bizden razı olmasından
başka...

Geleneksel sanatlar/çizgiler bahsi ile ikinci yılımızın ilk
sayısına başladık. Hattat Hüseyin Öksüz (Konevî) ile yaptığımız
muhabbette hayli verimliydi. Latin alfabesi bizlere
nelerimizi kaybettirdi? Musiki ile bugün ki müzik anlayışı
arasındaki fark nedir? Cumhuriyet sonrası hat sanatında
neler değişti? Tüm bunların cevabını sayfalarımızda bulabilirsiniz.

Kundak 13. sayısıyla yeni bir döneme adımını attı. Yayın
periodu iki ayda bir olarak değişti. Sayfa sayısı kırkdörde
çıktı. Her sayıda bir mevzuu, her mevzuuda bir muhabbet
kararı aldı. Daha iyiye ve daha güzele bir adım daha yaklaşma
gayretiyle olan tüm bunlarla işte karşınızdayız!