Bizi biz yapan fikrimiz ve
inancımız değil mi? En basit tabirle, insan düşünebildiği için, cüz-i
iradesinin varlığı için insan değil mi? “Eve ekmek götürmek için yahut ailemiz
için insan değiliz. Bir kedi de yavrularını besler caizse tabiri “ekmek götürür
eve” lakin sorguya çekilecek olan insandır. Fikrimiz ve inancımız?
Dergimize olan ilginin her geçen
gün arttığının farkındayız. Bu ay bize gönderilen yazılardan
yayınlayamadıklarımız yayınladıklarımızı katladı neredeyse. Böylece azmimiz bir
kez daha yenilendi heyecanımızın dinamikliği arttı. Beşinci sayımızı fikrimiz
ve inancımızla sizlere sunarken “oruç
hayatın lezzetini tattırır” düsturuyla Ramazan-ı Şerif’imiz hayr olsun diyoruz.
Bu sayımızda kapılarımızı Emine
Koçak’ın “Ümide Dair” yazısıyla açıyoruz. Yazar ümidi ve aşkı anlatmış
kaleminden geldiğince. Ümit, hayata tutunmak için vazgeçemediğimiz değil midir?
Ve ümitle aşkla başlamaz mıyız her işimize? Mert Öztürk “Hayat Seyri”nde
Necip Fazıl’ın “yeni dostlarım” dediği “onlar benim ardımdan gelmeyecek, ben
onların arkasından koşacağım!” dediği Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun
hayatından bahsetmiş ve mütefekkirin bazı sözlerini not almış. “Van’dan Doğan
Güneş” yazısıyla Abdulhakîm Arvâsî hazretlerini anlatmak istemiş Abdullah
Çiğilli. Abdulhakîm Arvâsî hazretlerinin hayatından kesitler almış, birde
kerametini anlatmış. Ömer Salih Şipleme bu ay da devam ediyor
“Muhabbet”ine.
Her kadın gibi onunda ilham
kaynağı ayna karşısında gördüğü yüz olmuş ve nesiller öncesine gidip Dede Korkut
aynasında yine kendisini görmeye çalışmış Zeynep Ürün “Oğuzun Kadınları”
başlığıyla. Zeynep Ürün’ün hazırladığı vitrinimize parelel sorduğumuz “İçimizden”
sorumuz ise şu: “Dede Korkut'tan size miras kalanlar nelerdir?” Hayli
şaşırtan cevaplar sizleri de şaşırtacaktır.
Bu ayki şairlerimizden Feyza Özlem Böketin
“Bir Suçluya” adlı şiiriyle aramızda. Bir suçlu ne kadar suçlu olabilir ki? Ve ne kadar sevgi
hakkından gelir bunun? “Hırıltılı, Mırıltılı Şehir” ile yine kendi romantik
tarzıyla kaleminden akıtmış şiirini Mert Öztürk. “Bıraktığın Gibi”
derken Öznur Koca, “Ben Aşkı Seçtim” şiiriyle “Neden?” sorusuna da cevap
vermiş Erdal ŞAHİN. Kader… Her
zaman konuşulmuş ve tartışılmış olan. “Tedbiri al, takdiri bekle”dir belki de
kader. “Kader” şiiriyle bu ay da yerini alıyor Hızır İrfan Önder.
Kitap incelememizde ise Mehmet
Ali Bayram’ın yazdığı eser “Cepheden Hikâyeler” ele alınmış. Dördüncü sayımızda
başlayan sinema köşemizde ise “Ying xiong |Kahraman” yer alıyor. Merve Çınar
kendi üslubuyla ayrı bir renk katmış köşemize…
Bizi Temmuz’un bu sıcağında
böyle sarmaladı Kundak. İdam olmayan fikirle ve asla idam olamayacak olan İslam
ile dünya yaşamaya değer olacaktır inancıyla, iyi okumalar.